empty

NÜKLEER ALATURKA NEDİR?

1986’da Çernobil bulutları Türkiye’nin üzerinde gezinirken, siyasi liderler radyasyonun sağlığa hiçbir zararı olmadığını iddia ederek halkı kandırmaya çalışmıştı. “Biraz radyasyon iyidir”“Radyoaktif çay daha lezzetlidir”“Radyasyon kemiklere yararlıdır” gibi söylemlerin “alaturkalığı” ve absürtlüğü, Türkiye’nin 1930’lardan bu yana süregelen nükleer tarihindeki olaylarla birleşince, ortaya trajikomik bir belgesel çıkıyor.

Nükleer Alaturka’yı, bu az bilinen yerel ve küresel hikayeleri anlatan, arşiv görüntüleri, Cem Dinlenmiş’in animasyonları ve Mozart’ın mehter marşından esinlendiği söylenen Rondo alla Turca (Türk Marşı) eşliğinde, izleyiciyi kimi zaman düşündüren, kimi zaman güldüren, kimi zaman ise hayret ve dehşet içinde bırakan bir belgesel olarak tasarlıyoruz.

NEDEN NÜKLEER ALATURKA?

Türkiye, nükleer tarihinde ilk kez bu kadar keskin bir yol ayrımında: Ya nükleer enerji üreten bir ülke olacak ya da Almanya gibi ileri teknolojiye sahip birçok ülkenin yaptığı gibi bu sevdadan vazgeçecek.
Türkiye, ilk nükleer santralini Mersin-Akkuyu’da inşa etmek için Rusya (bkz: Çernobil), ikinci santralini ise Sinop-İnceburun’da kurmak için Japonya (bkz: Fukuşima) ile anlaşmış durumda. Ancak yalnızca ekolojistler değil, amacı nükleer enerjiyi yaymak olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) bile Türkiye’nin nükleer altyapısının yetersizliğine dikkat çekiyor. Öte yandan, Fukuşima felaketinin ardından yapılan anketler, Türkiye’de halkın en az %65’inin nükleer santral inşasına karşı olduğunu gösteriyor.

Tam da bu yol ayrımındayken, “Akkuyu Nükleer” reklamlarının gözümüze sokulduğu, şirketin okullarda bile nükleer propaganda yaptığı bu dönemde, “peki, biz bugüne nasıl geldik?” sorusunu sormak, nükleer enerjiyi tartışmaya açmak, geleceğimizle ilgili verilen kararlarda söz sahibi olmak için Türkiye’nin bazen sarsıcı, bazen trajikomik ve çoğu zaman da absürt nükleer hikayelerini anlatmak için yola çıktık.

Amacımız, çok geç olmadan bu tartışmayı kamusal alana taşımak, Türkiye’nin üzeri örtüldüğü için pek bilinmeyen nükleer tarihini anlatmak ve nükleere karşı farkındalık yaratma çabalarını güçlendirmek. Karşımızda, milyonlarca dolarlık propaganda gücüyle sesi çok daha gür çıkan bir nükleer lobi varken, bizim sesimizi duyurabilmemiz ve farkındalık yaratabilmemiz ancak sizin desteğinizle mümkün.
Gelin, bu belgeseli hep birlikte yapalım!

empty

FRAGMAN


empty

BİZİ DESTEKLEMEK İSTER MİSİNİZ?

Bizi Indiegogo'da destekleyebilirsiniz.

Igg.me/at/nuclearallaturca

empty

BİZ KİMİZ?

Can Candan

Yönetmen

Ayşe Çetinbaş

Yapımcı

Christian Bergmann

Ortak Yapımcı

Filiz Yavuz

Araştırmacı/Danışman

Cem Dinlenmiş

Çizer

Meryem Yavuz

Görüntü Yönetmeni

Oğuz Kaynak

Ses Yönetmeni

İlke Ercan

Bilimsel Danışman

Saadet Özen

Arşiv Araştırma Uzmanı

Emre Parlak & Deniz Cem Önduygu

Grafik Tasarım

Mine Alıcıoğlu

Yönetmen Yardımcısı

Yaprak Aydın

Yönetmen Yardımcısı

empty

DESTEKÇİLERİMİZ

Ahmet Ersoy

Ahmet Saymadı

Ahmet S. Bilgen

Akif Ersoy

Akşit Tamer

Ali Alkım Özdizbay

Ali Galip Poyraz

Ali Ilgım Demirel

Ali Murat Kaya

Alper Oğuz

Alper Yılmaz

Anouk Huneke

...

Elif Rongen Kaynakçı

Elizabeth Bosch

Emel Kurma

Emiko Fujioko

Emin Çapa

Emine Tarhan

Emrah Gürsel

Emre Gündoğdu

Emre Kantarcı

Emre Kavlak

Emre Yılmaz

Eran Preis

...

Mustafa Mert Metin

Mustafa Ünlü

Mustafa Yegen

Nami Yıldırım

Nao Ibaragi

Nazen

Nevra Necipoğlu

Nuket Esen

Nur Mardin

Nuri Cem Erbak

Nükhet Barlas

Nükhet Özkuvancı

...

empty